Sayfalarım

Bu Blogda Ara

25 Haziran 2016 Cumartesi

İman sağlaması

İman sağlaması yapalım, nefis ve insan denkleminde.
Bulunduğumuz yerin alçak bir yerde olmasına takılmadan
Canımızı, malımızı, etrafımızı alıp yüksek yerlere çıkaralım.  Rezillikler, hatalar, bataklar alçak ve gizli yerlerdedir çünkü.
Bu haksızlık olabilir mi?
Hak haksızlık yapmaz ki.

Alçakta hayat sürenlerin elleri daha büyük, ayakları ve kasları daha kuvvetlidir.
Kulakları daha çok duyar. Bedenleri, Sıcağa soğuğa ve bütün mevsim değişikliklerine kolaylık sağlar. Bu tabiatını uygun yaratan Yaratıcının intizamla dengelemesidir.

Zirveye yakın hayatlar vardır bir de uzansalar ulaşacaklar insanlar.başını kaldırsa görecek olanlar.
Yardımcıları, kanatları vardır. Yolu kaybettiğinde,  fenerini eline tutuşturacak aynı kandan ya da uzaktan kalabalık insanları vardır.

Ancak onların elleri zayıftır. Güçsüzdür, kör olmasa da görmeye engel buğulu camları, içine toz kaçan göz bebekleri vardır. Onlar tek iklim bilirler. Baharın yumuşak havasında solumuşlardır. Zemheriye olan ilgileri hep bundandır.
Her şeyin güzel olacağı sanısı sarmıştır onları çünkü güzel insanlar hayatı öyle görür. Gördükleri gibi büyütmek onların suçu değil.
Dedim ya bu bir denklem.
Denk olabilmesi için eklenen koşullar bütünüdür.

Beni bura da yaratanın bu vatana bu eve bu adama eş yapanın kudretidir.
Kesindir katidir. Benim öyküm bu yüzyılda yazılmıştır.
Antik Roma Uygarlığın da yaşardım diyebilir miyim?

Yaşayamazdım. Benim için uygun toprak minarelerinin üstündeyim. İnsan bunu  anladığında biraz daha büyür.
Ufukta bir yerlerde senin için uygun yaşam şartları belirlenmiştir. İnsan bunu düşündüğünde
Kendini iyi hisseder.

Bütün sevimsizliklerin adı imtihan bütün güzelliklerin adı lütuf olmuştur.
Senin sivriliklerine, nefsinin kabaran köpüren yanına uyumlu dersler müfredatlar seçilmiştir.
Sen okul duvarından atlama, kaçma.

Her şey senin için intizamla uyumlu hale getirilmiş.

Sen yaşamana bak bence.


Hiç yorum yok: