Sayfalarım

Bu Blogda Ara

9 Kasım 2016 Çarşamba

YARA



Sana göre bazı kıyafetler, bazı eşyalar, bazı sözler basitti. Sevemezdin.
Her şeyi sevmek üzerine büyütülmemiştin.

Ben çok istedim küçük kasaba alışkanlıklarına sahip olmayı; lastik terliklere, salçalı ekmeklere, havlu kenarlı geçen günlere, yer minderlerine...

Sana da böyle yapılmıştı, hep kendisinden yana duyguların adamı ol istenmişti.
Başka türlüsü de sevilebilir diye öğretilmeyince.
Türlü şeyler öğrenmiştin beklide.
Asıl söylenmek istenen şeyler hep içer de kaldı.
Duymak istemediklerin kulaklarında çınladı.

Oysa basiti değerlisi yoktu insanın. Belli bir görüşün kullandığı eşyaları kullanmayan vardı.
Kullanmayanlar henüz kullanacak kadar vakti olmayanlardı sadece.
Aynı sözlerle cümle kurmayan insanlar vardı.
Değer verdiği duyguya aynı ölçüde değer vermemek vardı. Başkası ötesi detaydı.

Boğdular senide bütün detaylar denizinde.
İçini kuruttular.

Ama bilmezsin sen ne yorulduğunu ne kuruduğunu, hala ekip biçersin.
Hiç mahsül vermeyecek bağlarını.
Yokluğunun kaç kişinin karanlığı olabileceğini bilmezsin
Sıradan sanırsın kendini.
Öylesine sanırsın.
Yara alırsın.


Güzel kadınım. Annem.

Hiç yorum yok: