Sayfalarım

Bu Blogda Ara

6 Haziran 2014 Cuma

İç seslerim


Bakarsın kaybolurum, yol olurum, var olurum.

Arıyorum ya bakarsın bulurum…

Kitap aralarına baktım, sayfalar çevirdim, küçük notlar aldım, duvarlarıma astım.

Gide gele usandım.

Bakarsın delice bağlanırım, bakarsın incelir koparım.

Bir süre insan kalırım, hayvan yanımı toprağa sararım.

Bir huzursuzluktur alıp başımı sana kaçarım,

Huzursuzluk davetiyemmiş,

Huzursuzluğum, lütfunu özlememin işaretiymiş, bakarsın anlarım.

Dünya gelir bazen sırtıma, omuzlarıma, başıma oturur.

Çöktükçe sızlarım, ağlarım ağrılarıma.

Bakarsın ağrıların yerini uyuşukluk, sızıların yerini garip bir boşluk alır.

Bu boşluğa düşmenin, yüklerimden kurtulmanın, bomboş havalanmanın hafifliğidir.

Sabahları gülerek uyanmak mümkün olur belki de,

 

Yine de kışkırtıyor bazen insanı dünyanın kokusu, vahşi hayvanlar koşturuyor içinde,

Oturamayacağından fazla ev , tüketemeyeceğimiz kadar para

Ve bunların hepsi biraz daha bağlanmak için midir dünya ya ?

Az önce güneş vardı, şimdi hava kapandı. Kalp atışım yavaşladı. kapanan yollarım vardı açıldı,

Kalabalıkta kaybolmuştum, kaybolup gitmekten korkmuştum.

yine zarif bir dokunuşla üstümü örttün, yine zarif bir el uzandı elime.

İnsanı insanla teselli edişin,

Tuhaf…

Bu deli eden iç seslerim.

Hiç yorum yok: